Yakın tarihin edebiyata yansımasına mizahi bir yaklaşım…
1941 yılında Boğaziçi yalılarından biri olmadık bir buluşmaya ev
sahipliği yapar: Kaderinde kadın olarak yaşamak olan bir İstanbul
beyefendisi, saraydan kalma son soytarı, ilk kuşak sosyalistlerden bir
şair, din değiştirip kardinalliğe kadar yükselmiş emekli bir rahip ve
son padişaha karşı platonik aşkını kalbinden atamamış Çingene bir
cariye…
Okur bir zorunlu ikametten doğan sıradışı ilişkilere tanık olurken,
yalıdaki hareketlilik dönemin cumhurbaşkanı İnönü’ye kadar uzanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder